Blogumuza Hoşgeldiniz

17 Mart 2016 Perşembe

Beslenmenin Bireye Ve Topluma Katkısı

Bir ülkenin sosyal ve ekonomik yönden beklenen uygarlık seviyesine ulaşabilmesi ancak bedensel ve zihinsel yönden güçlü, sağlıklı ve yetenekli bireylerin varlığına bağlıdır. Ülkemiz nüfusunun büyük çoğunluğunu oluşturan çocuk ve gençlerin yeterli ve dengeli beslenmiş olmaları, onların gelecekte sağlıklı ve üretken bireyler olması için ön koşuldur. Çocuğun kişiliği özellikle okul öncesi dönemde şekillenmekte, yetişkinlik çağındaki davranışları üzerinde etkili olacak alışkanlıkların edinilmesi bu yıllara dayanmaktadır. Okul öncesi çocuklarda hızlı büyüme ve gelişme nedeniyle pek çok besin öğesine olan gereksinim yaşamının diğer dönemlerine oranla daha fazladır. Bu nedenle bu dönemde yeterli ve dengeli beslenme kadar, iyi geliştirilmiş beslenme alışkanlıkları edinmek de çok önemlidir. Çocuğun bu yaşlarda kazandığı sağlıklı beslenme alışkanlıkları hayatının sonraki dönemlerini etkileyerek ileride ortaya çıkabilecek beslenme sorunlarını önlemede temel çözüm yolunu oluşturmaktadır. Çünkü sağlıklı beslenme çocuğun bedensel, sosyal ve duygusal gelişmesi ve davranışları üzerinde önemli bir rol oynamaktadır.
Bir-altı yaş grubu çocukları kapsayan okul öncesi dönemi “oyun çocuğu” dönemi olarak da adlandırılmaktadır. Bu dönemde ilk yaştan itibaren çocuk giderek bağımsızlık kazanmaya başlar, aile içinde çocuk değişmeye başlayan bir birey haline gelir. Bu sayısız gelişme ve değişme döneminde çocuğun yeme alışkanlıkları da doğrudan veya dolaylı olarak ailenin, özellikle anne ve babanın beslenme alışkanlıklarından etkilenir.
Oyun çocuğu döneminde çocuk beslenme bakımından kendisine sunulan besinlere tabidir. Anne, baba ve varsa bakıcılar kendi yiyecek alışkanlıklarının, sevdikleri ve sevmedikleri şeylerin çocuk tarafından taklit edileceğini bilmelidirler. Anne ve babanın yedirme için ısrarları, ödüllendirme, ceza verme gibi yemek yeme sürecini vurgulayan tutumları çocuğun yeme alışkanlıklarını olumsuz yönde etkiler. Çocukların yiyecek tüketimleri günlük olarak değişmektedir ve bazı günler az, bazı günler fazla yemeleri bu yaş grubunun özelliklerindedir. Bununla birlikte yemeklerini belirli saatte vermek, öğünler dışında abur cubur tabir edilen bisküvi, kraker, simit, kola, çikolata gibi besinlerin yenmesine izin vermemek gibi önlemlerle çocuğu düzenli bir beslenme programına alıştırmaya çalışılmalıdır.
Ülkemizde okul öncesi çocuklarda görülen önemli sağlık sorunları arasında protein-enerji malnütrisyonu, D vitamini yetersizliği, anemi, çeşitli vitamin yetersizlikleri, basit guatr ve yaygın diş çürükleri yer almaktadır. Ayrıca son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de okul öncesi ve okul çağı çocuklarda obezite (şişmanlık), yaşam şeklinde ve beslenme alışkanlıklarındaki hızlı değişimlere bağlı olarak hızla artan bir sorun haline gelmiştir. Okul öncesi çocuk grubunun beslenmeleri tamamen başkalarına bağlı oldukları için bu yaş grubunda görülen aşırı yemek yeme yani şişmanlık daha çok anne, baba ve bakıcıların hatasıdır. Enerji tüketiminin artmasıyla fazla tüketilen bu enerji yağ olarak vücutta depolanır ve aşırı kilo alımı ile kendini gösterir.

Beslenme Özeti

Okul öncesi (1-5 yaş) dönemindeki çocuklarda yeterli ve dengeli beslenme önem taşır. Bu döneme okul öncesi veya oyun çocuğu dönemi denir. İlk yaştan itibaren çocuk giderek bağımsızlık kazanmaya başlar. Bu gelişme ve değişme döneminde çocuğun yeme alışkanlıkları da doğrudan veya dolaylı olarak ailenin, özellikle anne ve babanın beslenme alışkanlıklarından etkilenir.
Çocuğun günlük gereksinmesinin karşılanması kadar, olumlu ve düzenli beslenme alışkanlıklarının da kazandırılması gerekmektedir. Bunun için öğünlerinin düzenli olması ve öğün atlamama alışkanlığının çocukluk çağında kazandırılması gereklidir. Bu dönemde beslenme ve sağlık sorunlarının başında; büyüme ve gelişme geriliği, kansızlık ve şişmanlık sayılabilir. Ayrıca iştahsızlık, aşırı yemek yeme diğer sorunlardandır.

Menü Planlaması

Okul kantinlerinin ve son yıllarda hızla artan hizmet özelleştirilmesi kapsamında dışarıdan yemek hizmeti satın alarak verilen yemekhane hizmetlerinin, öğrencilerin beslenmesinde önemli rol oynadığı görülmektedir. Özellikle tam gün hizmet veren kreş ve gündüz bakım evleri, ilköğretim okulları ile yatılı ve pansiyonlu okullar  için öğrencilerin beslenmelerine olumlu katkı sağlayacak toplu beslenme hizmetlerinin kaliteli, yeterli ve dengeli beslenme ilkelerine uygun yürütülmesi son derece önemlidir. Kreş ve gündüz bakım evleri ile okullarda yürütülen toplu beslenme hizmeti birçok işlemi kapsayan karmaşık bir süreçtir. Hizmetin her bir aşaması, ayrı bir önem taşır. Toplu beslenme hizmetleri, birbirini izleyen ve oldukça geniş kapsamlı süreçlerin yönetim ve denetimini gerektirir.

Yemek seçiminde menü örüntüsü açısından yemekler birbirini izleyen günler itibariyle de çeşitlilik göstermeli, sık tekrarlardan kaçınılmalıdır .

 • Haftanın aynı günlerine, benzer örüntüdeki menülerin gelmemesine dikkat edilmelidir.
  Birinci kap yemekler bütçe ve kuruluşun olanakları dahilinde ve yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri çerçevesinde büyük parça et yemekleri, küçük parça et yemekleri, köfteler ve etli sebze yemekleri birbirini izleyen günlerde dengeli bir şekilde dağıtılır. 

 Birinci kap yemeklerden etli sebze yemeklerinin yanına II. kap yemek olarak zeytinyağlı sebze yemekleri, III. kap olarak da salatalar verilmemelidir. 
 Etli dolma ve sarmaların yanına II. kap olarak pilav verilmemelidir .

 •  Etli kuru baklagil yemeklerinin yanında II. kap olarak makarna, börek veya zeytinyağlı yemekler verilmemelidir .

 • Çocukların kalsiyum ihtiyaçlarının karşılanması bakımından her gün mutlaka bir kalsiyum kaynağırun (süt ve ürünleri) bulunmasına özen gösterilmelidir .

 •  Zeytinyağlı yemeklerin yanına III. kap olarak salata verilmemelidir.
 Çorbalann yanına komposto, hoşaflar verilmemelidir . 

• Pilav, makarna, börek yanına tatlı verilmemelidir.


Yeterli Ve Dengeli Beslenme

Yeterli ve dengeli beslenen kişilerin görünüşü şöyle tanımlanabilir;

- Sağlam bir görünüş,
- Hareketli ve dikkatli bakışlar,
- Muntazam, pürüzsüz, hafif nemli ve hafif pembe bir cilt,
- Canlı ve parlak saçlar,
- Kuvvetli, gelişimi normal kaslar,
- Düzgün, iyi gelişmiş kol ve bacaklar,
- Sık sık baş ağrısından şikayet etmeyen, iştahlı, çalışmaya istekli kişilik,
- Vücut ağırlığı, boy uzunluğuna ve yaşına göre orantılı,
- Zihinsel, ruhsal ve sosyal gelişimi normal, devamlı çalışabilen bir kişilik

Besin öğeleri vücudun gereksinmesi düzeyinde alınamadığında, yeterli enerji oluşmadığı ve vücut dokuları yapılamadığında ise "YETERSİZ BESLENME" ortaya çıkabilir. 

İnsan gereğinden çok yerse, besin ögelerini de fazla alır. Çok alınan bazı besin ögeleri vücutta yağ olarak birikir ve sağlık için zararlı hale gelir. İnsan yeterince yemesine karşın, uygun seçim yapamadığında ya da yanlış pişirme yöntemi uyguladığında besin ögelerinin bazılarında kayıplar olur. Besin ögeleri vücut çalışmasındaki işlevlerini yerine getiremez, sonuçta yine sağlık bozulur. Bu durumların hepsine birden DENGESİZ BESLENME"denir.


Yetersiz ve dengesiz beslenen kişilerin görünüşü şöyle tanımlanabilir;

- Hareketleri ağır, isteksiz, eğilmiş bir vücut,
- Şişkin bir karın,
- Ciltte çeşitli yara ve pürüzler,
- Sık sık baş ağrısından şikayet,
- İştahsız, yorgun, isteksiz bir kişilik.

Okul Öncesi Dönemde Beslenme Eğitimi


  1. Okul öncesi çocuğunun yeterli ve dengeli beslenmesi, aşırı yemek yemesi ya da yüksek kalorili yiyecekleri çok yemesi demek değildir.
  2.  Çocuk kişisel özelliklerine göre beden ihtiyacını karşılayacak şekilde beslenmelidir.
  3.  Çocuklarınıza kendi kendine servis yapmaya teşvik edin. Yemeği televizyon seyretme saati olarak değil, yemek zamanı odaklı haline getirin.
  4. Tatlıları ana yemek yapmaktan ve ödül olarak sunmaktan kaçının.
  5.  Yemek yerken onlara zaman konusunda baskı yapmayın.
  6.  Çocuklar bu dönemde oyun oynamayı çok sevdiği için yemek yeme sürecini de eğlenceli hale getirin.
  7. Yemek yerken günlük olan olaylardan, arkadaşlarınızla yaptıklarınızdan bahsedin ve onlarla paylaşın.
  8.  Çocuklarınızı mutfak işlerine dahil edin. Kendi hazırladıkları besinleri yemek daha zevkli olacaktır.
  9.  Her şeyden önce gevşeyin ve dikkatinizi çocuğunuzun yemeğine değil onun yeme davranışlarında olan pozitif gelişmelere odaklayın.
  10.  Sağlıklı beslenme alışkanlıklarının temeli çocukluk döneminde atıldığından bu çağlarda verilecek eğitim birey olma yolundaki çocuk için çok önemli olmaktadır.
  11. Besinler, içerdikleri besin öğelerinin türleri, kalitesi ve miktarları yönünden farklıdır.

Okul Öncesi Dönemde Sık Görülen Beslenme Ve Sağlık Sorunları

Yeterli ve dengeli beslenmeyen çocuklar sık 
hastalanır,
Hastalıkların iyileşmesi uzun sürer,
Ölümcül olabilir,
Protein-enerji yetersizliği,
Demir eksikliği anemisi,
İyot yetersizliğine bağlı hastalıklar,
Vitamin ve mineral yetersizlikleri gibi sağlık sorunları sık görülür.
Bu dönemde;
iştahsızlık,

oyemek seçme

aşırı yemek yeme sık rastlanan sorunlardandır.
Çocuğun  ara  sıra  iştahsızlık  yaşaması  veya  iştah
dalgalanmalarının olması olağan karşılanmalıdır.

Yemek seçen çocuğa, istemediği besin farklı yemek 
içinde sunulabilir.(Örneğin  yumurta menemen  ya  da  
sebzeli  yumurta  şeklinde sunulabilir.)

Aşırı  yemek  yiyen  çocukların  tabağına  büyük
porsiyonlar  servis edilmemeli, çocuğa  için  oyun 
oynarken ve televizyon seyrederken yiyecek 
verilmemelidir.

Okul Öncesi Çocuklarının Besin Öğeleri İhtiyacı



ENERJİ : Çocuklarda devamlı büyüme ve gelişme sürecindedir.
 Günlük enerji ihtiyacı 80 – 90 kal/kg/gün

PROTEİN : %50’ si hayvansal kaynaklı olmalıdır.
 Günlük protein ihtiyacı 1 – 2 gr/kg/gün

KARBONHİDRAT : Günlük enerjinin çoğunu karbonhidratlardan şeker sağlamaktadır.% 50 – 60 ‘ ı değişik türlerden karşılanmalıdır.



YAĞ : Enerji sağlar. Yağda eriyen vitaminlerin kullanılmasında, sinir sisteminin çalışmasında etkilidir.Günlük enerjinin %30’u yağdan alınmalıdır.

VİTAMİNLER – MİNARELLER : İyi yıkanmış ve pişirilmiş sebze,
 iyi yıkanmış meyve ve meyve suları verilmelidir.

Çocukların dişlerini korumak için Flor Tuzları ve kış aylarında D vitamini          verilmelidir.
Çocuklardaki  Demir eksikliğini gidermek için ise Demir Preparatları verilmelidir.


                           OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLARININ BESLENME ÖNERİLERİ

Zorlama ve korkutma yapılmamalıdır.
Çocuğun her istediği yapılmamalıdır.
Çocuğun yemeğini yemesi için acele ettirilmemelidir.
Çocuğun yemeğini yerken gereksiz yere oyalanmasına engel olunmalıdır.
Başka çocuklarla kıyaslaması ( az yemesi, zayıf olması…)yapılmamalıdır.
Yemek yediği için her defasında ödüllendirilmemelidir.  Çocuğun sofrada hata yapabileceği unutulmamalıdır  .                                                                                          .Sofrada tartışma ve üzüntü verici konuşmalar yapılmalıdır.




  Bir ülkenin sosyal ve ekonomik yönden beklenen uygarlık seviyesine ulaşabilmesi ancak bedensel ve zihinsel yönden güçlü, sağlıklı ve yetenekli bireylerin varlığına bağlıdır. Ülkemiz nüfusunun büyük çoğunluğunu oluşturan çocuk ve gençlerin yeterli ve dengeli beslenmiş olmaları, onların gelecekte sağlıklı ve üretken bireyler olması için ön koşuldur. Çocuğun kişiliği özellikle okul öncesi dönemde şekillenmekte, yetişkinlik çağındaki davranışları üzerinde etkili olacak alışkanlıkların edinilmesi bu yıllara dayanmaktadır. Okul öncesi çocuklarda hızlı büyüme ve gelişme nedeniyle pek çok besin öğesine olan gereksinim yaşamının diğer dönemlerine oranla daha fazladır. Bu nedenle bu dönemde yeterli ve dengeli beslenme kadar, iyi geliştirilmiş beslenme alışkanlıkları edinmek de çok önemlidir. Çocuğun bu yaşlarda kazandığı sağlıklı beslenme alışkanlıkları hayatının sonraki dönemlerini etkileyerek ileride ortaya çıkabilecek beslenme sorunlarını önlemede temel çözüm yolunu oluşturmaktadır. Çünkü sağlıklı beslenme çocuğun bedensel, sosyal ve duygusal gelişmesi ve davranışları üzerinde önemli bir rol oynamaktadır.
Bir-altı yaş grubu çocukları kapsayan okul öncesi dönemi “oyun çocuğu” dönemi olarak da adlandırılmaktadır. Bu dönemde ilk yaştan itibaren çocuk giderek bağımsızlık kazanmaya başlar, aile içinde çocuk değişmeye başlayan bir birey haline gelir. Bu sayısız gelişme ve değişme döneminde çocuğun yeme alışkanlıkları da doğrudan veya dolaylı olarak ailenin, özellikle anne ve babanın beslenme alışkanlıklarından etkilenir.
Oyun çocuğu döneminde çocuk beslenme bakımından kendisine sunulan besinlere tabidir. Anne, baba ve varsa bakıcılar kendi yiyecek alışkanlıklarının, sevdikleri ve sevmedikleri şeylerin çocuk tarafından taklit edileceğini bilmelidirler. Anne ve babanın yedirme için ısrarları, ödüllendirme, ceza verme gibi yemek yeme sürecini vurgulayan tutumları çocuğun yeme alışkanlıklarını olumsuz yönde etkiler. Çocukların yiyecek tüketimleri günlük olarak değişmektedir ve bazı günler az, bazı günler fazla yemeleri bu yaş grubunun özelliklerindedir. Bununla birlikte yemeklerini belirli saatte vermek, öğünler dışında abur cubur tabir edilen bisküvi, kraker, simit, kola, çikolata gibi besinlerin yenmesine izin vermemek gibi önlemlerle çocuğu düzenli bir beslenme programına alıştırmaya çalışılmalıdır